Sayın Ümit ÖZDAĞ,
Bu mektubu size, inançlı, azimli, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri olan bir Türk genci ve okuduğum lisenin Meclis Başkanı olarak yazıyorum.
Öncelikle birkaç yıl önce bana hediye ettiğiniz imzalı kitaplar için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. O kitaplar yalnızca bilgimi artırmakla kalmadı, kendimi geliştirme çabamda önemli bir rehber oldu. Her sayfasında vatan sevgisini ve milli bilinci derinden hissettim. Ayrıca haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanmanızın derin üzüntüsünü yaşadığımı da belirtmek isterim.
Ancak Türk milletine verilen bu sözde ültimatomun, adaletsizliği hükmedenlere daha sert bir şekilde ters tepeceğinden en ufak şüphem yoktur.
Bunların yanı sıra size ümit aşılayacağına inandığım Lise Meclis Başkanlığı sürecimden de bahsetmek isterim.
Bildiğiniz üzere Milli Eğitim Bakanlığı birkaç sene önce demokrasi kültürünün beşiği olan okul meclislerini tamamen yönetmelikten kaldırmıştır. Fakat buna rağmen bizim okulumuzda meclis sistemi "sembolik" olarak devam etmekteydi. Bundan tam iki yıl önce ben ve birkaç arkadaşım o dönem kurduğumuz "Atatürkçü Derin Tarih" kulübünde bir araya gelerek sistemin etkisizliği ve başarısızlığı üzerine çözümler üretmeye başladık.
Bu doğrultuda okul yönetimini haberdar etmek suretiyle uzun mesailer harcayarak Meclis'e bir iç tüzük veya kendi deyimimizle "Anayasa" yazdık. Uzun süren ikna çalışmaları sonucunda ise bir referandum ile tüzüğümüzü yürürlüğe koymayı başardık. Ardından ekibimi toplayarak geçen sene başkanlığa ilk kez aday oldum lakin yalnızca bir oy ile kaybederek başkan yardımcılığı görevine geçebildim. Bu süreçte Meclis ile kolektif şekilde çalışarak, dönemin başkanına kıyasla daha ön planda ve azimle hareket ettim.
Çalışmalarımızın meyvelerini ise büyük ölçüde almaya başlamıştık. Böylece bu senenin başında girdiğim seçimlerde geçen seneki performansımın beğeni toplaması sayesinde %66'lık bir oranla seçimi kazandık. Göreve ise bütün okula andımızı okutarak başladım! O günden bugüne; basılı ve sosyal medya reformu, iktisat reformu gibi güçlü çalışmalara imza attık. Hem kalitesini arttırdığımız etkinliklerle Meclis'in benimsemesini hem de gerçekleştirdiğimiz reformlarla Meclis'in demokratik otoritesini ve ekonomik bağımsızlığını garanti altına aldık.
Kısacası geçtiğimiz iki yıl boyunca okulumuzda demokrasi kültürünü geliştirdik, sistemin devamlılığı için alt sınıfları yetiştirdik, diğer okul meclisleriyle iş birliği yaptık ve Atatürkçülüğü okulumuzda sonuna kadar hissettirdik. Şimdi ise yurt dışında okumayı planladığımız üniversitelerde kendimizi daha fazla geliştirme heyecanı içerisindeyiz. İki yıl boyunca başardıklarımızı, karşılaştığımız zorlukları, zaman zaman hatalarımızı değerli deneyimler olarak görüyoruz. Bu güzel tecrübeleri, ülkemizin kalkınması için yapacağımız çalışmaların teminatı olarak nitelendiriyoruz!
Dilerim ki adaletin tecelli etmesi ve tutuksuzluğunuzun ilan edilmesinin ardından sizi Ankara'da makamınızda ziyaret etmeyi yürekten arzuluyoruz. Bu ziyarette; ülkemizin geleceği için atılacak adımlar, hayata geçirilecek projeler, gelecekteki hedeflerimiz üzerine konuşmayı ve değerli görüşlerinizi dinleme fırsatını bulmayı umuyoruz. Türk gençliği olarak ülkemizin aydınlık bir geleceğe ulaşması için üzerimize düşen görevi memnuniyetle yapacağımıza söz veriyoruz!
Çünkü biliyoruz ki "Muhtaç Olduğumuz Kudret Damarlarımızdaki Asil Kanda Mevcuttur!"
Saygılarımla