Sayın Genel Başkanım,
Bu mektubu size, Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele’yi başlattığı Samsun’dan yazıyorum. Bundan tam 105 yıl önce, milletimizin esarete boyun eğmeyeceğini tüm dünyaya ilan eden ilk adım burada atıldı. O gün nasıl ki vatan hainleriyle, mandacılarla ve teslimiyetçilerle mücadele edildiyse, bugün de aynı kararlılıkla Türklüğün onurunu koruma mücadelesi verilmektedir. Ve siz, bu mücadelenin yalnızca bir neferi değil, Türk milletini yeniden ayağa kaldırmaya ant içmiş bir liderisiniz!
Önünüze serilen makamları, sunulan rahat yolları elinizin tersiyle itip, bedel ödemeyi göze alarak en zorlu yolu seçtiniz. Kolay olanı tercih etseydiniz, bugün devletin en yüksek mevkilerinde, alkışlar arasında yer alabilirdiniz. Ama siz, şan ve şöhrete değil, vatan ve millet aşkına sevdalıydınız! Siz, Türk milletinin geleceği uğruna, bedel ödemekten kaçmadınız, zincire vurulmayı göze aldınız. Biz biliyoruz ki sizi demir parmaklıklar susturamaz, yüreğinizin ateşi hiçbir duvarın ardında sönmez!
Mustafa Kemal’in “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” dediği günlerden bugüne, aynı ruhla mücadele ediyorsunuz. O, işgal altındaki bir milleti ayağa kaldırırken nasıl yalnız bırakıldıysa, siz de benzer bir ihaneti yaşıyorsunuz. Ama unutmayın, bu milletin vicdanı hâlâ diri ve sizin gibi yılmaz liderlerini unutmaz.
Benim babam bana Alparslan Türkeş’i anlattı. Onun inancını, mücadelesini, Türklüğe adanmış ömrünü ondan dinledim ve onun izinden yürümeye ant içtim. Şimdi ben de kızıma sizi anlatacağım. Ona, vatanı için bedel ödeyen yiğitleri, çileye rağmen yolundan dönmeyen adamları öğreteceğim. Siz nasıl bizlere umut oldunuzsa, biz de yarınların teminatı olan evlatlarımıza bu bayrağı devredeceğiz.
Sizinle aynı safta, aynı inançla mücadele etmek bizim için şereftir. Unutmayın, yalnız değilsiniz; biz buradayız, dimdik ve inançlıyız!
Ne mutlu Türk’üm diyene!
Enes inan
Zafer partisi Atakum gençlik kolları