Sayın Ümit Özdağ,
Sana olan minnettarlığımı ve sevdamı anlatmak için kelimeler yetersiz kalıyor.
Her zaman dik duruşunla, doğru bildiğin yolda yürüyüşünle gurur duydum. Senin mücadelen, yalnızca senin değil, senin gibi halkının geleceği için fedakarlık yapmayı bilen herkesin mücadelesidir. Zorluklar ne kadar büyük olursa olsun, inancından ve ilkelerinden bir adım dahi geri adım atmadığını görmek, bana her gün bir motivasyon kaynağı oldu.
Bazen hayatın zorlukları bizi dar bir alana hapseder, fakat senin gibi insanlar, bu tür anlarda bile bize ışık tutmayı başarır. Senin cesaretin, senin tavizsiz duruşun her zaman bir rehber oldu. Şimdi, karşılaştığın bu zorlukları da aşacağından hiç şüphem yok. Çünkü senin içindeki güç, her engeli aşacak kadar büyük.
Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene!” sözünü, her zaman yüreğimizde hissediyoruz. Türk milletinin birliği, dirliği ve büyüklüğü her şeyden önce gelir. Biz, Türklerin bölünmeyeceğini, hiçbir terörist gruba asla boyun eğmeyeceğimizi, PKK gibi hainlerle iş birliği yapılmasına asla izin vermeyeceğimizi ve terörist başı Apo’nun çıkmasına asla müsaade etmeyeceğimizi güçlü bir şekilde haykırıyoruz. Bu topraklarda yaşayan herkesin, bu vatanın birliği ve bütünlüğü için durmaksızın mücadele etme sorumluluğu vardır. Biz, bu mücadeleyi asla bırakmayacağız.
Seninle aynı yolda yürümek, aynı idealleri paylaşmak, her zaman benim için bir onur oldu. Bu mektubu sana olan sonsuz sevgi ve saygımla yazıyorum. Güçlü kal, hiç bir zaman dimdik durmaktan vazgeçme. Ve bil ki seni her zaman destekleyen, seni seven milyonlarca insan var.
İçindeki bu büyük gücü ve azmi her zaman koruyacak, sana olan inancımızı her zaman yansıtacağız. Silivri’deki günlerin geçici, ama senin mücadelen sonsuz.
20 Yaşında bir Türk genci olarak, senin mücadeleni tüm kalbimle destekliyorum.
Selam ve sevgilerimle,
BERAT FURKAN ÜNAL