Muhterem Ümit Bey,
Sizi, milletimizin iradesini ve karakterini temsil eden bir dava adamı olarak selamlıyorum. Haksızlık karşısında susmayan, boyun eğmeyen, inandığı değerler uğruna bedel ödemeyi göze alan herkes, tarihin onurlu sayfalarında hak ettiği yeri almıştır. Sizin durumunuzda da hak ve adalet er ya da geç tecelli edecektir; çünkü hakikat, ne kadar gölgelenirse gölgelensin, eninde sonunda güneş gibi doğmaya mahkûmdur.
Bugün şahsınıza yöneltilen zulüm, aslında milletimizin vicdanına vurulmuş bir darbedir. Ancak unutmamak gerekir ki, bu millet tarih boyunca nice fırtınalar atlatmış, türlü imtihanlardan geçmiş, her seferinde küllerinden doğmasını bilmiştir. Türk genci, iradesi ve azmiyle her türlü baskının üstesinden gelmeye muktedirdir. Zira biz, bir avuç insanın değil, büyük bir tarihin, muazzam bir medeniyetin ve ebedî bir ülkünün evlatlarıyız.
Şartlar ne kadar ağır olursa olsun, yılgınlığa düşmek, ümitsizliğe kapılmak bize yakışmaz. Unutmayınız ki, bugün sıkılan dişler, yarın aydınlık bir sabaha gülümsemek içindir. Bugün çekilen çileler, milletin istikbali için ödenen bedellerdir. Siz, yalnız değilsiniz. Sizinle aynı duyguları paylaşan, aynı ideallere inanmış, aynı mücadeleyi omuzlamaya hazır bir nesil vardır.
Zafer, daima inananların ve direnenlerin olmuştur. Türk milleti her zaman haksızlığı yenmiş, haklıyı ve adaleti muzaffer kılmıştır. Sabrınız, dirayetiniz ve azminiz, bir gün bu zulmü boşa çıkaracak ve tarihe onurlu bir duruş olarak geçecektir.
Son olarak, şunu biliniz ki: Türk milleti daima uyanıktır, Türk genci daima görevinin başındadır ve güneş, elbet bir gün yeniden doğacaktır!
Saygı ve hürmetle.